Kayıtlar

2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Taliban, Toyota’ya Niye Bu Kadar Rağbet Ediyor? - Philip Patrick

Resim
Taliban’ın yakın zamanlarda ele geçirdiği askeri teçhizatla verdiği görüntüler Amerika için gururu kırıcı bir aşağılamaydı. Afganistan'daki fiyasko Japonya’da ise daha farklı bir utanca neden oldu.   Kabil’den gelen haberlerde sürekli yinelenen görüntü; silahlı savaşçıların şehrin dört bir yanında Toyota kamyonetlerle taşınmasıydı. Bu durum, ikonik şirketin yönetimi için ciddi bir halkla ilişkiler sorununu doğurdu dahası ilk kez de olmuyordu.    1990’lardan beri dayanıklı ve güvenli Japon “Land Cruisers” aracını kullanan Taliban’ın yanı sıra El Kaide ve ISIS de aynı aracı tercih ediyor. İlgi çekiciliğinin ardında; engebeli arazilere uygunluğunun, silah yerleştirmek için düzenlenebilme kolaylığının, muhabere veya tehdit amaçlı kullanımlarda farklı şekillerde özelleştirilebilir olmasının yattığı görünüyor. Menşe ülke de bu ilgi çekiciliğin bir parçası olabilir. Pasifist anayasasıyla Japonya Orta Doğu’daki çatışmalarda çok az rol oynadı. Budist/Şinto kültürü ile Japonya, Amerika v

Sen ki Hepsini Görüp Yaşayansın

Resim
Anlat bize yürüyüşünün güzelliğini koşunun rüzgarını, köpüren yeleyi toynakların kızgın kıvılcımlarını Dağları anlat bize, eşkiya gecelerini ölümleri ölümsüzlükleri anlat bize sonra tahta'dan tunca dönüşünü Sen ki hepsini görüp yaşayansın Ahmet Telli

Politik, Militan, ‘Sol’ Sinemanın Gücü: Jacques Rancière ile Röportaj II - Javier Bassas Vila

Resim
  Sinema ve politika arasındaki boşluk : Politika ve sinema arasındaki ilişki hiçbir şekilde basit, doğrudan ve nedensel değildir. ‘Filmlerin Politikası’ başlıklı bölümde, ‘Brechtçi paradigmayı’ ‘post-Brechtçi paradigmadan’ ayırdınız. (RANCIÈRE, 2011d: 106): Brechtçi paradigma; ‘bir dünya izahına katılmayı destekleyen kat’iyet düzeyini artırmak için bakışı ve yargıyı keskinleştirmeyi amaçlayan’, durumlardaki gerilimleri ve çatışmaları ortaya döken bir form ile karakterizedir: ‘Marksist izah’. Post-Brechtçi paradigma ise tam tersine gerilimlerin çözümlerini sunacak bir dünya izahı yapmaz. Bunun yerine ‘çözümsüz bir gerilim’ içinde kalır. 1960’lardan 1970’lere geçerken bir paradigmadan diğerine bu tür bir kayma politik mücadelenin pratiklerinde ve amaçlarında bir değişimi de temsil ediyor mu? Örneğin, Dziga Vertov Grubu’nun veya Medvedkine Grubu’nun (Brechtçi paradigma) filmsel pratiği, dili ile Straub-Huillet’in From the Cloud to Resistance (Dalla nube alla resistenza, Jean-Marie Stra

Politik, Militan, ‘Sol’ Sinemanın Gücü: Jacques Rancière ile Röportaj I - Javier Bassas Vila

Resim
Jacques Rancière’in düşünceleri zapt edilmez olmasına karşın birbirleriyle ilişkili en azından iki farklı kavrayışı vardır. Bir yandan 1970’lerde Rancière; özellikle Althusser’in empoze ettiği bilimsel Marksizm (bkz. İlk olarak 1976’da yayımlanan ve La Fabrique tarafından yeniden yayımlanan Althusser’in Verdiği Ders kitabı. Kitap yakında İspanyolca olarak da yayımlanacak.) gibi dönemin egemen yorumlamalarından kopan Marksizm okuması önerir. Diğer yandan düşünceleri, 19.yüzyıldaki işçi tarihinin güçlü okuması içinden kurulan bir prizmadan -sinema, edebiyat ve çağdaş sanat teorisi gibi- farklı disiplinler arasındaki çapraz geçişmelerle (cross-over) inşa edilmiştir. Bu çapraz geçişmelerden doğan metinler filozoflar, tarihçiler ve militanların yanı sıra sanatçılar, film ve sanat eleştirmenleri ile küratörlerin de ilgisini çekmektedir. Zapt edilmezliği, düşüncelerinin uluslararası düzeyde yarattığı geniş ilginin başka bir nedeni gibi görünmektedir. Sorular öncesinde Fransız filozofun

George Orwell’den Neden Bıktım? - Ben Judah

Resim
Karmaşıklıkla dürüstçe mücadele eden ağırbaşlı insanlara ihtiyacımız olan çağda Orwell berbat bir rol modeldir. Neden hep Orwell saatidir? Neden iktidarlara karşı en ufak memnuniyetsizler hemen Orwellci (Orwellian) * oluyor?  Neden bütün bayağı propagandalar açıkça 1984’de hayat buluyor?  Neden her şey Orwell ödülü ** kadar ezici bir biçimde öngörülebilir, yeni Churchill ve Orwell *** biyografi kitabı kadar mükemmel bir biçimde tahmin edilebilir? Ve şimdi de neden yeni yaşam boyu bronz Orwell heykeli **** BBC binasının önünde? Orwell’in düzyazısı sade, duru ve akıcıdır. Fakat İngiliz yazarsal kusursuzluğunda, nihai olarak kutsallaştırılması gerçeğinden başka özel bir şey de yoktur. Bu durum bana hâlâ çok şaşırtıcı gelmekte. Çünkü eserlerinde çok fazla yanlış bulunmakta. Paris ve Londra’da Beş Parasız (Down And Out In Paris and London) kitabında  Yahudileri berbat olarak karikatürleştirerek ezilenleri gerçekten savunuyor muydu 1933’de? Wigan İskelesi Yolu’ndaki (The Road To Wigan Pie

İklim Bilimi Şaşkın: Antartika Son Buzul Çağında Düşünüldüğü Kadar Soğuk Değildi

Resim
Geçmiş çağlardaki sıcaklığı, tekrar oluşturmak amacıyla yapılan ikili yöntemli bir çalışma, iklim araştırmacılarının yaklaşık 20.000 bin yıl önce son buzul çağında Antartika’nın ne kadar soğuk olduğunu daha iyi anlamalarını sağladı.   Günümüzde dünyanın en soğuk bölgesi olan Antartika son buzul çağında daha da soğuktu. Onlarca yıldır hâkim olan bilimsel görüş; buzul çağında Antartika’daki sıcaklığın şu andan ortalama 9 derece daha soğuk olduğunu savunuyordu.    Oregon State Üniversitesinden Christo Buizert liderliğindeki uluslararası bilim ekibi Antartika’nın bazı bölgelerinin mevcut sıcaklıktan 10 derece Orta Doğu Antartika’nın ise   4-5 derece daha soğuk olduğunu buldu. Önceden tahmin edilenin yaklaşık yarısı kadar soğukluk anlamına geliyordu bu.    Bulgular bugün (4 Haziran 2021) Science dergisinde yayımlandı. Oregon State Üniversitesi iklim değişikliği uzmanı Buizert; “Antartika’nın tamamı hakkında edindiğimiz ilk kesin ve tutarlı cevap. Şaşırtıcı bulgu, Antartika’da soğuma