İklim Ayrımcılığı (Apartheid) - Tom Batchelor

‘İklim ayrımcılığı (apartheid)’ Birleşmiş Milletler; fakirler zarar görürken zenginlerin çevre krizinden para vererek kurtulabilecekleri konusunda uyarmaktadır.

2100’e kadar 1,5 derece ısınmanın olacağını öngören ‘en iyi’ senaryoda milyonlarca insan açlık ve göç arasında seçim yapmaya zorlanacak


Tom Batchelor

Independent gazetesinde kıdemli editör. Ulaştırma, çevre ve sosyal ilişkiler konularında uzman



Birleşmiş Milletlerin hazırladığı bir rapora göre; gelişen iklim krizinden en yoksullar en fazla zararı görürken zengin toplumlar para vererek kurtulacak. 

Birleşmiş Milletler özel raportörü Philip Alston aşırı yoksulluk ve insan hakları hakkındaki raporunda; 2010 yılına kadar 1,5 derecelik ısınmanın olduğu gerçekçi olmayan ‘en iyi’ senaryoda bile, milyonlarca insan açlık ve göç arasında seçim yapmak zorunda kalacağı konusunda uyarıda bulundu.

Isınan gezegenin en kötü etkilerini azaltacak yeterlilikte olanlar ile kaçınmak için herhangi bir imkanı olmayanlar arasında “iklim ayrımcılığı (climate apartheid)” olarak isimlendirdiği bir bölünmenin olacağını öngördü.

Ve hızla ısınan iklimimizin yansımalarının, insan hakları ve demokrasiye korkunç etkileri olacağını söyledi.

Alston, “Daha önce felakete neden olabilecek ısınmanın şimdilerde en iyi senaryo gibi göründüğünü” belirtti.

“Yoksul insanlar küresel emisyonun sadece bir bölümünden sorumlu iken iklim değişikliğinin en ağır kısmına katlanmak durumunda kalacaklar ve kendilerini korumak için çok az olanağa sahipler.

“Dünyanın geri kalanı acıya terk edilirken zenginlerin aşırı sıcak, açlık ve çatışmadan kaçmak için para ödediği bir ‘iklim ayrımcılığı’ senaryosunu göze alıyoruz.  

“Diğer şeylerin arasında iklim değişikliği yoksullara karşı vicdansız bir saldırıdır.

“Goldman Sachs* merkezi on binlerce kendi kum torbasıyla korunurken ve kendi jeneratöründen elektrik elde” ederken 2012’de Sandy Kasırgası vurduğunda elektrikleri veya sağlık hizmetleri olmayan savunmasız New Yorkluların mahsur kaldığından bahsetti.

Dünya nüfusunun en yoksul olan yarısını oluşturan 3,5 milyar kişi karbon emisyonunun sadece yüzde 10’undan sorumlu iken en zengin yüzde 10’luk kitle ise sera gazı salınımının yaklaşık yarısından sorumludur.

Oxfam’ın** 2015 yılındaki bir raporunda; en zengin yüzde 1’lik dilimdeki bir kişinin en alttaki yüzde 10’luk dilimdeki bir kişiden 175 kat daha fazla karbon kullandığını buldu.

Yenilebilir enerji fiyatlarının düşüşü, kömürün rekabet alanının dışına çıkmaya başlaması, 49 ülkede emisyonun azalması ve iklim değişikliğinin azaltılması amacıyla 70000 şehir, 245 bölge ve 6000 şirketin emisyonlarını düşürme vaadinde bulunması gibi bazı olumlu gelişmeler de var.

Buna karşın kömüre bağımlılığını sona erdirmesine rağmen dünyanın en büyük kirleticisi olan Çin hâlâ enerji santralleri için kömür ithal ediyor ve kendi metan emisyonuna önlem almada yetersiz.

Bu sırada Brezilya’dan Jair Bolsonaro’nun*** Amazon yağmur ormanlarını madenciliğe açmayı, yerli halkı toprak hakkından muaf tutmayı ve çevre korunmasını zayıflatmayı planlamaktadır.

Birleşik Devletler dünyanın en büyük ikinci kirleticisi olmasına rağmen Donald Trump krizler için öteki milletleri suçlamaktadır.  

Alston, Haziran başında bir röportajda şunları söyledi: “Çin, Hindistan, Rusya, diğer pek çok milletler kaliteli hava, kaliteli suya ve kirlilik algısına sahip değiller. Belli kentlere giderseniz … nefes bile alamazsınız ve hazır hava yükseliyor … Sorumluluklarını yerine getirmezler”  

Ayrıca “artan” ilerlemenin “ tehlikenin aciliyeti ve büyüklüğüyle tamamen orantısız” olduğunu söyleyerek  Birleşmiş Milletlerin insan hakları organlarının iklim krizi sorununun üzerine giderken attığı adımların “açıkça yetersiz” olduğu hususunda eleştirdi.

“Yapılacaklar kutusunu işaretlemek (ticking boxes) eli kulağındaki felaketten insanlığı ve gezegeni kurtarmayacaktır” diye bitirdi.

 * (Ç.N.) Goldman Sachs, merkezi New York’da bulunan yatırım bankası

** (Ç.N.) Oxfam, bağımsız yirmi sivil toplum kuruluşunun yoksullukla mücadele için bir araya geldiği konfederasyon

*** (Ç.N.) Jair Bolsonaro, aşırı sağcı Brezilya Devlet Başkanı

* Yazı, The Independent gazetesinin 25 Haziran 2019 tarihli çevrim içi yayınından alınarak çevrildi.

Özgün metin için:
https://www.independent.co.uk/environment/climate-change-crisis-rich-poor-wealth-apartheid-environment-un-report-a8974231.html

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

A’dan Z’ye Roland Barthes’in Mitoloji Teorisi : Mitlerin Eleştirel Teorisi - Andrew Robinson

Eleştirel Söylem Analizi: Sosyal Medyada Kuramlara Doğru-I - Connie S. Albert, A.F. Salam

Denizci Şarkıları (Sea Shanties) - Shamser Mambra